Salı, Mayıs 7, 2024

Prof. Dr. Dt. Ahmet Ersan Ersoy: “Öncelikle Doğal Olan Korunmalı”

Diş Hekimi Prof. Dr. Ahmet Ersan Ersoy, uzun yıllardır hem akademik, hem klinik, hem de eğitim alanında yaptığı çalışmalar ve tecrübesiyle hastalarına hakettikleri gülümsemeleri vermek için çalışıyor. Türkiye'de diş hekimliğinin dünyanın en gelişmiş ülkeleri ile aynı standartlarda olduğunun altını çizen Ersoy, güzel bir gülüşe sahip olabilmek için önce doğal dişlerin korumasının önemine dikkat çekti.

spot_img

Bizim gözümüzden Ahmet Ersan Ersoy; başarılı kariyeri, kitapları, eğitimci kişiliğinin yanı sıra mesleğine olan saygısı ve işini en iyi şekilde yapmaya olan tutkusuyla adından söz ettiren bir diş hekimi. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Uzun yıllardır çok sevdiği mesleğine akademik, klinik ve eğitim çalışmalarıyla hizmet veren, bundan sonrasında da gücü ve enerjisi yettiğince bunu kendi muayenehanesinde devam ettirmeye çalışan bir hekim…

38 yıldır diş hekimisiniz. Bu başarılı kariyer hikayenizi neye borçlusunuz?

Hekimliği çok seviyorum. Fakültemden mezun olduktan sonra akademik kariyeri seçmem, hekim olarak çalışırken öğretmenliği ve akademisyenliği de birlikte yapmama neden oldu. Başarılıysam bunların verdiği tatmin ve mutluluktan kaynaklanmıştır.

Neden diş hekimliğini seçtiniz?

Lise yıllarımda hedefim tıp doktoru olmaktı. Tıp fakültelerinden sonra tek diş hekimliği tercihim olan Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazanınca burulmadım değil. Ama öğrencilik yıllarımda ve sonrasında, şükredecek kadar sevdim mesleğimi.

Bu mesleği seçtiğiniz yıllardaki hedefleriniz, ideallerinizle bugününüzü karşılaştırmanızı istesek, neler söylersiniz?

Diş hekimliği, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de farklı alanlarda çalışma imkanı veren ve çok kazandıran bir meslek olarak bilinir.

Benim başlangıç yıllarımda da, ülkemizde eğitim kalitesi yüksek ve geleceği olan bir meslek olarak görülmekteydi. Ne yazık ki, diğer branşlarda olduğu gibi plansız ve kalitesiz eğitim nedeniyle iş bulamayan, hedeflerine ulaşamayan hekimlerin varlığı günümüzde diş hekimliğini daha az tercih edilir hale getirmiştir.

Diş hekimliğine başlarken akademisyenliği tercih etmem nedeniyle çalışma hayatım üniversitede geçti ve o yoldaki tüm aşamaları zamanında geçtim. Kendi adıma mutlu olduğum işleri yapma imkanı buldum. Bugün baktığımda sadece üniversiteden erken ayrılmak beni üzüyor. Ancak, üniversitelerin bugünkü durumu ve artık bizi takip eden gençlere yol açma isteği bu üzüntümü bastırıyor.

“HEKİMLİK SANAT VE TİCARETİN BİRLİKTE YAPILDIĞI NADİR MESLEKLERDENDİR”

İşinizin en zor ve en sevdiğiniz yanları neler?

Bize hocalarımızın söylediği, bizim de öğrencilerimize her fırsatta hatırlattığımız şekilde, diş hekimliği, sanat ve ticaretin birlikte yapıldığı nadir mesleklerdendir. Bu nedenle, diş hekimliğini çok severek yapıyorum. Bununla birlikte ağız gibi dar bir alanda genel sağlığı çok önemli derecede etkileyen yapıların üzerinde çalışmak da işin güç tarafı.

Bunu iyi yapabiliyor olmak ne kadar mutluluk verse de özellikle benim branşımda çiğneme fonksiyonu, konuşma ve estetiğin birlikte yerine konması isteği ağır bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor.

Kliniğinizi hayata geçirirken nelere özen gösterdiniz?

Üniversiteden ayrılıp kendi kliniğimde çalışmaya karar verdiğimde, önce benim mutlu olacağım, hastalarımın rahatlıkla geleceği, güvenle tedavilerini yaptıracakları şekil ve konumda olmasını amaçladım. Günün kalabalığında ulaşım ve park sorunu önem kazanıyor. Bunun içinde kolay ulaşılabilir ve park sorunu olmayan bir konumda olmasına dikkat ettim.

Bugün geri bildirimler bu amaçlara ulaşabildiğimizi gösteriyor. Tüm tedavi zamanlarının uygun aralıklarla ve zamanında yapılmasına özen gösteriyorum.

Muayenehanenizde hangi hizmetleri veriyorsunuz?

Muayenehane olarak hizmet verme isteğimin önemli nedenlerinin başında, uzmanlık kavramı geliyor. Benim uzmanlık alanım protetik diş tedavisi ve implantoloji. Bunlara bağlı olarak, bunların içinde yer alan estetik uygulamalar ve çene eklemlerinin fonksiyonel tedavisi de çalışma alanlarımın içinde. Diğer branşlardaki tedavileri de birlikte çalıştığım uzman meslektaşlarıma yönlendirerek sürdürüyorum.

“HASTAYA YAKLAŞIM ÖNEMLİ”

Büyük-küçük çoğu kişi diş hekimi koltuğuna oturmaktan korkar, diş hekiminden çekinir. Bu noktada iletişimin önemi büyük. Hastalarınızla kurduğunuz iletişimde nelere dikkat ediyorsunuz?

Eğitimlerimizin içinde hastaya yaklaşım da önemli bir yer tutuyor. Artık, gelişmiş teknoloji ve materyallerle yaptığımız işlemler daha kolay ve kısa sürede bitirilebiliyor. Bu güveni hastalarımıza verdiğimizde çok başarılı tedaviler gerçekleştirebiliyoruz. Çocuk hastalarımızın ilk karşılaştıkları hekim, iyi eğitim almış ve deneyimli ise çocuklarda tedavilerin daha kolay olduğu ve bunun ilerleyen yaşlarda da görülen korkuyu ortadan kaldırdığı unutulmamalı.

Son yıllarda medyanın da etkisi ile dişlerde estetiğe verilen önemin arttığını söyleyebiliriz. Diş estetiği, gülüş tasarımı konusunda sizden bilgi alabilir miyiz? Siz bu alanda hangi işlemleri gerçekleştiriyorsunuz?

Dişlerde estetik gereksinimler, renk, şekil ve konum bozuklukları ile ortaya çıkmaktadır. Öncelikle koruyucu yaklaşımlardan başlayarak bu bozukluklar ortadan kaldırılabilir ve mükemmel estetik sonuçlar elde edilebilir. Koruyucu yaklaşımların başında, renk bozukluğu olan dişlerde beyazlatma/ağartma tedavileri gelmektedir. Bu şekilde düzeltilemeyecek durumlarda hiç doku kaldırmadan ya da daha az doku kaldırarak lamine veneer uygulamaları daha ileri durumlarda da tam seramik kaplamalar kullanılabilir. Yine bilgisayar teknolojisinin diş hekimliğinde artan etkisi “Gülüş Dizaynı” kavramını beraberinde de kişiye özgü estetik planlamaları gündeme getirmiştir. Bu sayede, rahatsızlık veren estetik bozukluklar, kişinin yüz, dudak ve diş etleri ile uyumlu bir şekilde önceden tasarlanması ve hastadan onay alınmasından sonra tedavinin gerçekleştirilmesi sağlanır. Ağız ve diş estetiği ile ilgili tüm tedaviler çalışma alanım içindedir.

“ÖNCELİKLE DOĞAL OLANI KORUYUN”

Bitter okuyucularına sağlıklı bir ağıza güzel bir gülüşe sahip olabilmeleri ve bunu koruyabilmeleri için neler yapmalarını önerirsiniz?

Sevgili Bitter okuyucularına önerim, öncelikle doğal dişlerini korumak için ağız ve diş bakımlarını düzenli yapmaları, rahatsızlıkları varsa hemen bir diş hekimine başvurmalarıdır. Rahatsızlıklar başlangıç aşamalarında kolay ve ucuz tedavi edilebilirler.

Güzel gülüş, yüz ve dudaklara uyumlu, sağlıklı, temiz dişlerle yapılan gülüştür. Öncelikle doğal olanı koruyarak, gerekli ise düzenlemelerle güzel bir gülüş sağlanabilir.

Ağız ve diş sağlığı alanında teknolojiler hızla değişiyor. Bu bakımdan güncel bilgi, materyal ve yöntemleri kullanmanın önemini nasıl açıklarsınız?

Bugün tüm dünyada teknoloji, takip edilmesi zor bir hızla gelişiyor. Diş hekimliği de gerek kullanılan cihazlar, gerekse materyal ve yöntemlerin süratle değiştiği sağlık branşı. En ideal, en uygun tedavileri yapabilmek ve arkamızdan gelen genç ve gelişime açık meslektaşlarımıza ayak uydurabilmek için bu gelişme ve değişimleri takip etmemiz gerekiyor.

“TÜRKİYE DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDE BULUNAN DİŞ HEKİMLİĞİ STANDARTLARINA SAHİP”

Türkiye’de verilen diş hekimliği hizmetlerinin standartlarını gelişmiş ülkelerle kıyasla nasıl değerlendirirsiniz?

İddia ile söyleyebilirim ki dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bulunan diş hekimliği standartlarına sahibiz. Bilimsel ve teknik gelişmeler ülkemizde takip edilmekte ve bunlar uygulamalara yansıtılmaktadır.

Ülkemizde kişilerin ağız sağlığı konusunda geldiği nokta nedir?

Son yıllarda medya ve sosyal iletişim ağlarının etkisiyle ağız ve diş sağlığının önemi, ebeveynleri bebeklik döneminden başlayarak çocuklarının dişlerini korumaya ve gerekli tedavileri yaptırmaya yönlendirmiştir. Özellikle süt dişlerinde önleyici tedaviler, çürük tedavileri ve ortodontik tedaviler yoğunlukla yapılmaktadır.

Estetik, sosyal ve romantik bir faktör olmasının yanında, kişinin topluma sunduğu imaj açısından ekonomik bir faktör de olmuştur. Böylece, özellikle ekonomik seviyesi yüksek olan bölgelerde erişkinler de ağız ve diş sağlıklarına daha çok dikkat eder hale gelmişlerdir.

Ağız ve diş sağlığı konusunda en sık yapılan hatalar nelerdir?

Ağız ve diş sağlığının en ucuz koruma ve sürdürme yöntemi dişlerin düzenli fırçalanmasıdır. İdeal olarak her öğünden sonra yapılan fırçalama korumayı sağlar. Uykudan önce dişlerin ve ağzın mutlaka temizlenmiş olması gereklidir. Bununla birlikte oluşmuş veya oluşabilecek rahatsızlıkların diş hekimine gecikmeden gösterilmesi ve tedavisi sağlanmalıdır.

İş dışında vaktinizi nasıl geçirmekten hoşlanıyorsunuz?

Çalıştığım zamanlar dışında spor yapmayı ve belirli günler arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirdim ve severek yapıyorum. Evde vakit geçirmek, kitap okumak ve film izlemek de keyif veriyor.

“ANKARA’YI ÇOK SEVİYORUM”

Ankara’da neler yapmaktan keyif alıyorsunuz? Favori mekanlarınız neler?

Hayatımın en önemli bölümünün geçtiği Ankara’yı çok seviyorum. Tunalı Hilmi’yi çok seviyorum. Kıtır benim için alışkanlık… Klinikten çıktıktan sonra Atakule’de Luigi’s ve Big Chef’s’de yemek ile haftanın en az iki günü Yıldız’da Alt Üst Meyhane vazgeçilmezlerim.

Sosyal medyayla aranız nasıl?

Sosyal medyayı olabildiğince kullanmaya çalışıyorum. Kişisel sosyalleşme yanında, mesleki iletişim ve tanıtım için bunun gerekli olduğuna inanıyorum.

“EN ÖNEMLİ GÖREV SORUMLULUĞUNU EKSİKSİZ YERİNE GETİRMEK”

Hayatta değer verdiğiniz temel ilkeler nelerdir?

Deneyimli, hayatının büyük kısmını yaşamış bir insan, bir hekim olarak, topluma, ülkeye yararlı olmak, hangi işi yaparsa yapsın severek yapmak gerektiğini ve toplumun içindeki en önemli görevin de, kendine düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirmek olduğunu düşünüyorum.

 

Benzer Haberler

spot_img
spot_imgspot_img